SUMNER, B. H.; Peter the Geat and the Ottoman Empire; Oxford, 1949. Türkçesi: Büyük Petro ve Osmanlı İmparatorluğu; İstanbul, Doğu Kitabevi, 2016.
1700 yılında Rusya Osmanlı devletinde devamlı diplomatik temsilci bulundurma hakkını kazandı. 1711-1720 arası bu hakkı kaybetti. Bu son derece önemli sonuçlar doğurdu. Rumlarla ilişkiler başladı. (s. 59) Fakat Prut Savaşı sırasında Rus temsilcisi Safirof ve Tolstoy esir alınınca, Rumlar, bir kişi hariç hiç yardım etmediler. Tolstoy “Doğrusu küçükten büyüğe hepsi yalan söylüyorlar ve onlara güvenmek tamamen imkânsız” diyor. Safirof da “para için insanı satarlar!” demiş. (s. 65) Fenerli Rumlara kızıyorlar. “Ermeniler ve Gürcüler, Peter zamanından itibaren Sırpların ve Karadağlıların doğulu karşılıkları olarak görülüyorlar.” (s. 75)
1700 yılında, Peter idaresinde, Ruslar artık (1683’ten beri) Kırımlı Tatarlara yıllık vergi ödemiyorlar. Karadeniz ticaretini ise 1783 anlaşması ile elde ediyorlar. İlk kez 1711’de (özellikle Sırp ve Karadağlılar) açıkça kışkırtılmaya başlanıyor. (s.78) Tüm değerlendirmede en önemli kazanç olarak diplomatik temsilci bulundurma hakkı vurgulanıyor. Böylece Avrupa ile eşit oluyorlar. (s. 79).
Çeviriden bazı notlar: Rusların “Streltsy” adlı hassa muhafızları ile Yeniçeriler arasında ilginç karşılaştırmalar var. İkisi de kırımla yok edildiler; farklı yapıdalar, fakat hükümetleri devirerek ve “Avrupalılaşmaya” karşı çıkarak zamanla birbirine benziyorlar. Muhafızlar evvelce “toprak sahipleri ve taşra aristokrasisi”nden oluşuyordu; tüm 18. Boyunca da hükümet değişikliklerinde rol oynadılar. Oysa tamamen Batı’ya dönüktüler. Yeniçeriler gibi milliyetçi ve dinci değerlerin muhafızı değillerdi (s. 12-13).
Yazar Kırım hanlığının önemini anlatıyor; özellikle dört kez “Han” olan ve Hac’ca giden tek han olan Selim Giray İstanbul’da da “çok tehlikeli bir entrikacıydı” (s. 17). Kırım, Rusların Güneye sarkmaları için önemli bir engel!
“Rus çarının 1711’de ilk defa sultanın topraklarına girip Tuna’ya kırk mil kadar yaklaşması, Buğdan’ı geçici olarak hâkimiyeti altına alması ve Balkan Hıristiyanlarına kâfirlere karşı ayaklanmaları için heyecanlandırıcı bir çağrıda bulunması hususu, Osmanlılara ileride başlarında patlayacak büyük fırtınaların kötü haberini veren şiddetli bir yıldırım gibiydi” (s. 43).
Ruslar başlangıçta Mukaddes Kabir’in anahtarının Rumlara verilmesini istemişlerdi; fakat zor duruma düştükten sonra, 1709’da, bunu geri çektiler. Petro, zaten ilgi duymadığı bu talep yerine –gelecekte daha fazla önem kazanacak olan- “Ortodokslar için genel ibadet ve din hürriyeti teminatı ile aşırı vergilerden muafiyet” talebiyle yetindi. (s. 48).
— Ignatieff at Constantinople: 1864-1874; The Slavonic Review; 1933, cilt: XI, no: 32.
Ignatieff’in ülkesi için üç amacı var. 1) Besarabya’nın verilen kısmını almak; 2) Karadeniz’le ilgili yasaklayıcı hükümleri lağvetmek; 3) İstanbul ve Boğazlara hâkim olmak. (s. 343)
Ignatieff tüm Avrupa’nın Rusya’ya düşman olduğu kanısında. Onun için Türklerle doğrudan anlaşmak istiyor. 1856 tipi bir çözüme karşı. İstanbul’a egemen olmak ya 1871-1875 arasında olduğu gibi diplomatik yollarla ya da fetihle olur. Birinci yolu denemek ve sultanı kazanmak istiyor.
Cilt: XI, no: 33.
Ignatieff Ali Paşa’ya isteklerini açıklıyor (bkz. Troubetzkoy, 1909); Paşa, Karadeniz Boğazı’nın açılmasına çok karşı. 31 Ekim 1870’de Gorchakof kendisini Karadeniz’le ilgili maddelerle bağlı saymıyor. (Bkz. Martens, cilt: 18) 13 Mart 1871’de toplanan Konferansta Gorchakof’un istekleri kabul edildi. (s. 561) İgnatieff’in sultanla arası çok iyi; baş düşmanı Mithat Paşa.
İgnatieff’in bazı devlet adamları hakkında görüşleri. Mahmud Nedim Paşa: Eski Türk, Rus yanlısı, Hıristiyanlara karşı değil. Ermeniler ve Bulgarlar çok tutuyorlar. Esad Paşa: 58 gün sadrazam oldu. Silik, kişiliksiz biri. Yaptığı tek iyi iş, Mithatçı dışişleri nazırı Halil Şerif Paşa’yı atması oldu (s. 563). M. Rüşdi Şirvanizade: Ignatieff ile iyi ilişkiler içinde; fakat İngiltere’ye temayül ediyor. Yeni Reis Efendi Raşid Paşa Rus yanlısı. Hüseyin Avni Paşa: Hep seraskerlik yapmış; ilk kez Almanya’ya temayüle başladı (17 Şubat 1874).