HEYD, URİEL

ANASAYFA

HEYD, URİEL; Türk Ulusçuluğunun Temelleri (çeviren Kadir Günay); Kültür Bakanlığı Yayınları; Ankara, 1979.

Esas itibariyle Ziya Gökalp anlatılıyor.

Cemaleddin Afganî ve Muhammed Abdu’dan etkilendi. (s. 32) Türkçülüğe inancının iki kaynağını şu eserler teşkil ediyor: 1) Süleyman Paşa’nın Tarihi Alem’i; 2) Ahmet Vefik Paşa’nın Lehçei Osmanî’si. (s. 33)

İstanbul’a gelir gelmez C. Cahun’ün eserini buldu ve onun için “sanki pan-türkizmin ülküsünü özendirmek amacıyla yapılmış” dedi. (s.33) Osmanlıcılıktan Türkçülüğe kayışı 1911’de yayımlanan Turan şiiri ile oldu. (s. 40)

Malta sürgününden dönüşünde Ankara’da soğuk karşılandı. Ankara’da görev alamadı. Malta’da Ermeni kırımlarına katılmakla suçlandı; kırım savını reddetti. Ermenilerin arkadan vurdukları Türklerle savaşta öldüklerini söyledi. Ermenilerin dışarı sürülmelerini onayladığını açıkladı. (s. 44-45)

1922 Haziran’nında Küçük Mecmua’yı Diyarbakır’da çıkartmaya başladı. Falih Rıfkı Atay’a göre İstanbul fikir hareketleri Diyarbakır’dan idare ediliyordu. 1922 Ekim ayında İttihatçılar yeniden idareyi ele almak istiyorlar. Gökalp’ı da çağırdılarsa da o reddetti. (s. 46) 1924’te 48-49 yaşında öldü. Cenazesi bir ulusal olay oldu.

Gökalp’ın fikirleri özetleniyor. U. Heyd, Sosyoloji alanında Gökalp’in “özgün bir düşünür olmaması” dolayısıyla teorik fikirlerini ele almıyor. (s. 15)

Gökalp Tanzimata karşı. Nietzsche’nin Batı uygarlığına hücumlarından etkileniyor ve destek buluyor. “Türk ırkı diğer ırklar gibi ispirto ve sefahatle bozulmamıştır” diyor. (s. 93) Herder’den de etkilenmiş. (Eski Türklere sevgi, dinsel ibadet halk dilinde yapılmalı vb.)

Hüseyinzade Ali Petersburg üniversitesinde okurken sosyalizm ve panislavizmden etkilenmiş. (s. 126)

Turancılık 1908-1909 devriminden sonra Rusya’dan gelen göçmenlerin etkisiyle başlamış. Gökalp 1918’deki bir makalede Ekim İhtilalini Türkleri bağımsızlığa teşvik için bir vesile saymış. (s. 150) Türkçülüğün Esasları’ında siyasal Turancılığın olanaksızlığını kabul etti.

Malta’dan dönüşte  “halkın babası”, “ulusun kurtarıcısı” diye Gazi’yi övdü. Eskiden de Talat’ı, Enver’i övmüştü. Talat için “sen olmasan öksüz kalır bu millet” demişti. (s. 157; Yeni Hayat, s. 39) Elitist bir yaklaşımla da Gazi için “her şey olur; yalnız iste; emir ver!” diye yazdı. (s. 158; Küçük Mecmua) İktidarlara göre hareket etmiş. H. Z. Ülken’e göre “eski fetvacılık ruhunun Avrupai şekle bürünmesi..” (s. 180)

Gökalp “tesanütçülük” ve “içtimai halkçılık” adını verdiği bir programla sınıflar arası ahenk öneriyor. (s. 166)

İktisadi fikirlerinde kredi sistemi (ziraat bankaları) ile köylüyü desteklemek; tefeciliği yok etmek; aşarı kaldırmak yanlısı. F. List’den etkilenmiş. Osmanlı bürokratları ile Türk halkı arasında bir tür sınıf kavgası olduğu kanısında. (s. 165; Türkçülüğün Esasları)

Yetişdirdikleri arasında olan bazı düşünürler: İ. H. Baltacıoğlu; Mehmet Servet; Mehmet İzzet; Ziyaettin Fahri (Fındıkoğlu); Fuat Köprülü bulunuyor. (s. 182)

Treitschke’den de etkilenmiş; onun gibi profesör; gençlik üzerinde çok etkili.  “Bütün romantikler gibi Gökalp de duygulara, bilinçaltına ve bilinçsizliğe özel bir önem vermektedir.” (s. 185)