
ESATLI, MUSTAFA RAGIP; İttihat ve Terakki; İstanbul, Hürriyet Yayınları, 1975.
Eserde, o dönemle ilgili hemen bütün eserlerde olduğu gibi, kanlı iktidar çatışmaları ve saray entrikaları hakkında bir çok bilgi var. Bazı notlar…
Mahmut Şevket Paşa İttihatçı düşmanları tarafından öldürülüyor; İttihatçılar suikasti önceden bildikleri halde haber vermiyorlar. Talat Paşa “hayır çıkar!” diyor. Prens Sabahattin yurt dışına kaçmış; Damat Salih Paşa (Tunuslu, Fransızlar koruyor) tutuklanmak üzere Muhafız Cemal Bey tarafından çağrılıyor. Fakat kendinden emin; tutuklansam bile “elçilik işe derhal el koyar ve benden özür dileterek geri göndertir” diyor. (s. 63)
İstanbul’da Çerkeslerle Arnavut tüfekçiler arasındaki bir çatışmayı önlemek için Sultan Abdülhamit araya giriyor. (s.72)
Mahmut Şevket Paşa’yı öldürmek isteyenler Selanik Mebusu E. Karasu’yu da öldürmek istemişler. Suikast İngiliz uyruklu bir kadının işlettiği bir kumarhanede planlanmış. (s.74-75)
Fransa’dan gelen talimat üzerine Fransız maslahatgüzarı M. Boppe, Salih Paşa’yı kurtarmak üzere Fransız yanlısı Cemal Paşa ile görüşüyor. Cemal Paşa kesin olarak reddediyor. (Salih Paşa Tunus’ta çok seviliyormuş; ayaklanma çıkmasından korkuluyor.) (s. 83-85) Suikast, Babıali Baskını’na karşı intikam olarak düzenlenmiş. Bu amaçla İzmit’ten İstanbul’a Çerkesler getirilmiş. (s.93) Paris’ten destekler arasında Kürt Şerif Paşa var. Abdülhamit’in hariciye nazırlarından Kürt Sait Paşa’nın oğlu. Eski dahiliye nazırı Reşit Bey de Paris’te bulunuyor. Prens Sabahattin de gıyaben idama mahkum edilmiş. İhtilalciler M. Şevket Paşa’nın katlinden bir saat önce doyen (kıdemli) elçi durumundaki Avusturya büyükelçisine yabancıların korunması için yabancı zırhlıların karaya asker çıkarmalarını istemiş. (s. 95)
İkinci veliaht Vahdettin ile Damat Salih Paşa da Padişah nezdinde girişim de bulunacaklar. Fransızların son teşebbüsüne rağmen Damat Salih Paşa asılıyor. (s.95)
Halaskar Zabitan grubu Arnavut isyancılara katılmış. Bunlarda genç Arnavut subayı yüzbaşı Tayyar Bey maiyetindeki kıta ile dağa çıkmış. (s.120)
Sait Paşa’nın istifasından (Temmuz, 1912) sonra “tarafsız” sadrazam aranırken, makam Londra sefiri Tevfik Paşa’ya teklif ediliyor. O da şartlar ileri sürüyor: Yeni seçim, sıkıyönetim kalkacak.. Yani az çok Halaskar’ların ve Arnavut isyancıların tezleri.. Bunlar kabul edilmeyince, o da sadrazamlığı kabul etmiyor.. Sonunda Ahmet Muhtar Paşa sadrazam, Cemalettin Efendi de şeyhülislam oluyor. (s. 127) Kurulan “Büyük Kabine” sıkıyönetimi kaldırdı. (son seçimde muhalefet ezilmişti). Arnavut isyancıların ve Halaskaran grubunun tüm isteklerini kabule karar verdi. Meclis Başkanı Halil Bey Halaskar grubun bir mektubunu Meclis’te okudu. (s.129) Kabine programında seçimlerdeki yolsuzluklarla ilgili soruşturma da var. Kabine Meclis’i feshetme eğiliminde. Ayan bunu kabul etti. Padişah onayladı; fakat, Meclis Kabine’yi düşürme kararı aldı. Kabine bu karara aldırış etmedi. Tansiyon artınca Büyük Kabine sıkıyönetimi yeniden ilan etti. Bulgarlar seferberlik ilan edince Büyük Kabine de seferberliğe gitti. Savaş başlarken İttihatçılar Sultan Ahmet’te büyük bir miting düzenleyip, “Osmanlılık” nutukları attılar. (s. 143) Kabine savaşı önlemek için Berlin Anlaşması’nın 23. Maddesi gereğince vaat edilen Rumeli’de ıslahat önlemlerini uygulama kararı aldı. Böyle, rafa konulmuş bir ıslahat raporu var; Makedonya’ya özerklik veriyor). Noradungyan Efendi yabancı elçilikleri dolaşarak bu fikri benimsediklerini anlattı. İttihatçılar, Darülfünun gençliğini kışkırttılar; gençler “savaş isteriz!” diye bağırdılar. (s. 147)