PRESSENSE, FRANCİS DE

ANASAYFA

PRESSENSE, FRANCİS DE; La Question Arménienne; Revue des Deux Mondes; Aralık, 1895.

Bu dergi Fransa’nın yarı resmi diplomatik görüşlerini yansıtıyor. Çok önemli bir yayın organı. (Hala çıkıyor; fakat eski itibarı ve gücü yok)

“Hayır! Bir Ermeni sorunu yok! Sadece, bunun da çeşitli cephelerinden birini oluşturduğu büyük ve korkunç bir Doğu Sorunu var.” (s.673)

1894 Sonbaharında, “Sassun Ermenileri’nin ihtiyatsız hareketleri sonucu”  Bitlis’te kırım oldu. (s.675) “Pasif ve hoşgörülü Türkler” bunu nasıl yaptılar? “Açıkça ortaya çıktı ki ilk silahı çekenler Ermeniler oldular.” (s.675)

“En güvenilir yazarlar Sultan’ın tebaası Ermenilerin tümünün sayısının  1 200 000 ya da 1 300 000 olduğunu söylüyor.” Ayrıca “hiçbir yerde” (yazar altını çizmiş) “hatta eski ülkelerinin göbeğinde” çoğunluk oluşturmuyorlar. Örneğin en kalabalık oldukları Sivas’ın Müslüman nüfusu 840 000; Ermenilerin sayısı ise 170 000, yani nüfusun % 15’i. (s.677)

Rusya’da Eçmiyazin Katolikos’u Ulusal Kilise’nin başkanı. İstanbul, Kudüs ve Kilikya patrikleri onun basit (humble) yardımcıları. Rusya’da Ermenice eğitim serbest; servetler güvence altında; İstanbul’un zengin Ermenileri Tiflis, Batum ve Poti’nin büyük tüccarlarını kıskanıyorlar. (s. 677-678)

İngiltere’de İngiliz-Ermeni komiteler kuruluyor. Radikallerden ve Anglikan Kilisesi’nin üst kademelerinden seçilmiş kimselerden oluşuyorlar. (s. 681) Amerikalı misyonerler Katoliklerden çok daha başarılı oldular. (s.682)

30 Eylül’de Ermeniler’in İstanbul’da “ihtiyatsız” bir hareketi kırımlara neden oldu. (s.683) Emir Yıldız’dan mı geldi? Ermeniler bu kanıda; fakat kesin delil yok. (s.684)

İngiltere’de Disraeli (Lord Beaconsfield), her tutucu hükümet gibi, dışarıda hareket aradı. Süveyş hisselerini aldıktan sonra Berlin Kongresi’nden de zaferle döndü. “En yakın” rakibi Lord Salisbury’yi de çömezi haline soktu. İngiliz kamu oyunda emperyalist siyaset ağırlık kazanıyor. (s.685)

PİNON,RENE; Ermeni Sorunu (1915) hakkında Revue des Deux Mondes’da (Şubat, 1916) Méthode Allemande, Travail Turc başlıklı anonim bir yazı var. Yazıda René Pinon’un bir makalesine gönderme yapılıyor. Onun tarafından yazılmış olabilir.

Makalede Ermenilerin (en azından) özerklik isteklerinin, Almanların Bağdad demiryolu hattı ile somutlaşan “Türkiye’yi Alman ırkı için bir yayılma ve kolonizasyon alanı yapma” projeleri ile uyuşmadığı belirtiliyor. (s. 532-533)

1912 yazında Çar Nikola’nın Etchmiatzin Kilise’sini ziyareti bir dönüm noktası olarak kabul ediliyor. 1913-14’te de büyük devletler zoruyla reform ilkesi kabul edildi. (s.535)

Dr. Nazım Bosna muhacirlerini Makedonya’ya yerleştirip o bölgeyi Türkleştirmek istiyor. Bu ise Balkan savaşlarının nedenlerinden biri oldu. (s.537)

Tehcirle ilgili tanıklıklara uzun uzun yer veriliyor.

Bosna ve Makedonya’dan gelenleri Ermeni evlerine yerleştirdiler ki “bu Dr. Nazım metodudur.” “Ahmet Rıza Bey gibi dürüst insanların sesleri bu tahribatı kınamak için yükseldi.” (s.559)

İzmir’de Rahmi Bey sadece bazı müsadereler yaptı. Degi kırımda 500 000 civarında insanın hayatını kaybettiğini işleri sürüyor. (s. 560)

Avusturya-Macaristan Hükümeti aynı yöntemi kullanarak Bosna-Hersek, Hırvatistan, Slovenya, Syrmie, Banat ve Temeşvar’dan 80 000 Sırp ailesini kovdu. (s.556)